Mermer sektörünün 2021 yılı değerlendirmesi ve 2022 projeksiyonu

2020 yılı tüm dünya için her yönüyle tedirginlikle başladı biliyorsunuz. Mermer sektörü de yaşanan olumsuzluklardan etkilendi elbette. Özellikle salgının yayıldığı ilk aylarda kapanan işletmelerimiz, kapasitelerini düşüren işletmelerimiz oldu. Diğer ülkelerdeki gibi bizim fuarımız da ertelendi. Salgının etkisinin devam etmesine rağmen 2021 yılında normal kapasitenin 1/3’ü katılımcı ile fuarımızı gerçekleştirdik, düşük katılım olmasına rağmen beklemediğimiz şekilde fuarın bereketli geçtiğini söylemek isterim. 2020 yılında baş gösteren konteyner sıkıntılarını 2021 yılında da yaşadık ve etkisi azalmakla birlikte halen yaşamaktayız. TÜMMER yönetimi olarak lojistik firmalarıyla görüşmelerimize devam ediyoruz.

2021’de toplam 5.93 milyar dolar maden ihracatının 2.10 milyar doları mermer-doğal taş sektöründen geldi. Bir önceki yıl bu değerimiz 1.7 milyar dolar civarındaydı. 2019 yılını normal dönem diye tanımlayacak olursak, ihracatımız normal döneme göre yüzde 13 artmış durumda.

Salgın döneminin olumsuz etkilerine rağmen var gücüyle çabalayarak ihracatımızı bu seviyelere ulaştıran sektörümüzü içtenlikle kutluyorum.

Mermer sektörü gerek çok düşük mertebede olan ithalat miktarı, gerekse üretimde yerli makinaların kullanılması nedeniyle ayrı bir yere sahip, katma değeri hem blok hem de işlenmiş üründe yüksek. Sektöre yapılan yatırımların, üretimlerin artması, makine üreticilerini de harekete geçirerek üretimde kullanılan makinaların üretilmesini ve faaliyetlerde yerli makinaların kullanılmasını sağladı. Zamanla ülkemiz mermer makinası ihracatı gerçekleştirir konuma geldi. Böyle olunca geçmiş yıllarda olduğu gibi 2021 yılında da ithal girdisi en az olan sektörlerden biri olduk.

2022 YILI PLAN VE BEKLENTİSİ

Mermer doğal taş sektörü olarak 2021 yılında olduğu gibi 2022 yılında da inadına üretim inadına ihracat hedefini koyduk. Salgından kaynaklı ve diğer olumsuzluklara rağmen sektörümüzün 2021 yılında gerçekleşen 2 milyar 100 milyon dolar ihracatını 2022 yılında artırarak 2.5-2.7 milyar dolara çıkarmayı hedeliyoruz. Dünyanın, doğal taş sektöründe en önemli fuarlarından olan Marble İzmir Fuarı
30 Mart – 2 Nisan 2022 tarihinde kapılarını 27. kez tüm dünyaya açmış olacak.

2020 yılında baş gösteren konteyner sıkıntılarını 2021 yılında da yaşadık, elbette bu sadece ülkemizde yaşanan bir sıkıntı değil ancak özellikle bazı aktarma limanlarında firmalarımızın gönderdiği blok mermer konteynerlerinde hasar olduğu gerekçesiyle taşıyıcı firmaların denetim/rapor hazırlama sürecine girerek ürünleri uzunca süre limanda bekletme sorununun 2022 yılında bitmesini bekliyoruz.

Madencilik sektörü ile ilgili 16 STK ile birlikte oluşturduğumuz platform vasıtasıyla sektörün ortak görüşlerini oluşturarak kamu otoritelerinde taleplerimizin doğru zeminlere oturmasına ciddi anlamda katkı sağlamaktayız. TÜMMER olarak 2022 yılında da bu birlikteliğin sürdürülmesi için üzerimize düşen görev ve sorumluluğu azami derecede yerine getirmeye gayret edeceğiz. TÜMMER çatısı altında oluşturduğumuz ekiple, sektörümüzde gerek mevzuat gerekse uygulama esnasında yaşadığımız sorunları çözüm önerilerimiz ile birlikte platformumuz aracılığıyla kamu otoritelerine sunmaya, takibini yapmaya devam edeceğiz.

KAMUOYU ALGISI

Dünyanın belki de en zor işini yaptığımız, ekonomik ve toplumsal faydalar sağladığımız için takdir görmemiz gerekirken, son yıllarda yaşanılan bazı olumsuzluklar sektörümüze yönelik kamuoyu algısını olumsuz yönde etkiliyor. Bu yönde yaratılan algıdan rahatsızız. 2022 yılında algı konusunda yaşanan olumsuzlukları düzeltmek, ülkemizde madenciliğin siyaset üstü bir zeminde değerlendirilmesini sağlamak için halkla ilişkiler ile ilgili çalışmalara ve kamu otoriteleri nezdinde faaliyetlere daha fazla ağırlık vereceğiz.

MALİYET ARTIŞLARI

Diğer taratan, beklediğimizin üzerinde maliyet artışlarımız var. Önemli kalemlerimizden biri olan elektrikteki yeni tarifeler ile akaryakıta uygulanan artışlar. Akaryakıtta ÖTV’nin kaldırılması, elektrik fiyatlarında madencilik sektörünü destekleyici indirimlerin uygulanması gerektiğini düşünüyoruz. Milli enerji ve maden politikamız doğrultusunda, ülkemizin geleceği ve kalkınmamızın madencilerimizin sayesinde olacağına inanıyor, sektör olarak 2022 yılında da inadına üretim ve ihracat yaparak görev ve sorumluluğumuzu en üst düzeyde gerçekleştireceğimizi düşünüyorum. Son olarak şunu söylemek istiyorum. Madenciliği siyasetin üstünde değerlendirmeliyiz, siyasete malzeme yapmamamız gereken bir sektör olduğunu bilmeliyiz.